KASIM
Senin gitmeni bekledim ey karanlık!
Yıllarca beklediğim özleme,
Güneşi katmak istedim.
Söyleyeceklerim öyle uzunca değil ki,
Dinleyeceklerin basit...
Üşüdüm...
Güneşi özledim.
Sevdiğimin peşinden koşarken,
Islanan bedenimin kurumasını bekledim
Öyle uzunca değil ki istediklerim;
Daha dün ektiğim
Papatyanın falına bakacak kadar büyümesi,
Sevdiğim insanın gözünde kendimi görebilmem...
Belki de bir çocuk yetiştirebilmem...
Hayal gücünden yoksun,
Âmâ işte bekleme dedim.
Sen ise karanlık dedin.
Öyle defalarca tekrarlanacak bir sözüm yok.
Üşüdüm işte...
Hem,
Varlığının zerresi bile tesir etmiyor yokluğun karşısında.
Hem ben öylece büyüdüm çocuk!
Defalarca bekledim ve defalarca bekleyebilirim.
Daha ölmedim ki ben...
Aldığım her nefes bir zerreni götürse,
Canını yaktığım her bir vücudumun parçası,
Firdevs cennetinden uzaklaştırsa,
Ben hâlâ arafı düşünürüm.
Benim söyleyeceklerim basit,
Senin anlayacakların anlaşılmaz!
Öylece büyüyeceğim,
Öyleyse düşleyeceğim Seni...
Ne Sen'de kalmış,
Ne Sen'den gidecek...
Hep bir sonbahar hüznü olacağım.
Ne yaşadığım belli olacak,
Ne de yaşamadığım...
Belki Kasım'da yağan ilk yağmurla,
Belki de doğan ilk güneşle hayat bulacağım...
Ne Sen'den gideceğim,
Ne de Sen'de kalacağım...
Öylece düşleyeceğim doğacak sabahları.
Anlayışında olacağım,
Anlayışsızca...
Ne senden hür, ne de senden bağımsız
Öylece gideceğim...
Ve sen!
Bütün bunları bildiğin halde,
ÖYLECE GİDECEKSİN...
Gökhan DEVECİ
Ayrılan daha doğrusu , kavuşamayan bir insanın tüm hisleri yaşamış bu şiirde. Yalnızlık, caresizlik , özlem , boşlukta kalma hissi . Güzel şiir
YanıtlaSilAynı şekilde katılıyorum, yaşamayan yazamaz, yazamayan yaşayamaz misali...Ellerine ve kalemine sağlık Gökhan beyin...
YanıtlaSil