MİSAL-Î MESELE
Adem misali günahkârım;
Şeytana uymuşum...
Nuh misali düşüncelerim;
Yakınlarım tehlikede,
Ben ise umutlarım için büyük bir gemi inşasında...
İbrahim misali çölün ortasında susuzum;
Yana yana Kâbe'yi tavafımda...
İsmail misali beklentim;
Allah'a ulaşmak adına,
Sıradaki kurbanlık benmişim gibi...
Yakup misali hasretim;
Her an gelecek gibi...
Yusuf misali özlemim;
Her an gidecek gibi...
Eyüp misali hastayım;
Kalbim mutmain olacak ise,
Senden gelen ne varsa kabulüm...
Musa misali umudum;
Onca günahlarımın içerisinde,
Bir umut yeşertmek ister gibi...
Davut misali Kur'an'a bağlanışım;
Sesim olmasa da dağda,
Sükunetle dinleyecek gibi...
Süleyman misali ayaktayım;
Bir cılız değneğe tutunmuşum,
İçten içe kendimi kemirmişim...
Yunus misali sabırsızım;
Allah'ım sen canımı almadan,
Ben canımdan vazgeçmişim...
Çarmıha gerilmiş İsa misali ayaktayım;
Ne yaşadığım belli, ne de yaşamadığım...
Lokman misali tabibim;
Kalbim bir bir ölürken,
Hem de ölümsüzlüğün tadına varmışken,
İlahi bir nidâya eğildi başım...
Hz.Muhammed misali sevgim;
Herkesi her şeye rağmen seviyorum,
Eşsiz sultanı göremesem de,
Görmüş kadar tasavvur ediyorum.
Hayali beşer, beşer-i mahlukat ahvalim ile,
Azrail'e yalvarıyorum;
Beni benden geçir!
Lakin peygamberime kıyma...
Ona işkence yapan mekkelilere,
Taifte taş atanlara,
Onlar gibi günümüzde yaşayanlara kıy!
Hiç olmadı beni öldür,
Peygamberimin huzuruna varayım,
Mutlu bir melek misali...
GÖKHAN DEVECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fikirleriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür eder, arayı soğutmamayı dilerim :)