OTOSTOPÇUNUN GALAKSİ REHBERİ
(BEŞİ BİR YERDE)
YAZAR : DOUGLAS NOEL ADAMS (DNA)
42…. Evet bu
sayının önemi, kimine göre efsanelerde ve mitlerde, kimine göre de halen
yaşamın içerisinde yer bulur kendisine. Sizi, kendi evreninde bir uçtan
diğerine, yolculuğa çıkarmaya niyetli bu serüven için hazırlanın. Ama yazarın
da söylemiyle -ki bu sözü bir noktada slogana dönüşmüştür- “Panik Yapmayın!”…
Yazar Douglas
Noel Adams’ ın(DNA olarak da bilinir) hayal gücünün yansıması olan bu kitap,
daha doğrusu kitaplar bütünü, aslında yazarın BBC için ürettiği radyo oyunu
serisinin popüler olması sonucunda 1979 yılında ilk kez yayınlanacak hale
getirilmiştir. İngiltere doğumlu Adams, yirmili yaşlarının ortasında (1978-80)
halihazırda o zamanlarda, hepimizin mutlaka duymuş olduğu Dr.Who adlı TV
dizisinde editör olarak çalışıyordu. Ki dizisini izleyenler veya göz
gezdirenler, dizinin kurgu atmosferinin kitaplarıyla olan uyumlu ilişkisini
hissedebilirler diye düşünüyorum.
Radyo
oyunu, Televizyon Dizisi, Bilgisayar Oyunu, Tiyatro oyunu, Çizgi Roman hatta
banyo havlusu şeklinde çok çeşitli biçimlere bürünen bu bilim kurgu türünün
kült dizisinin bizi şuan ilgilendiren Kitap Serisi konusunu irdeleyeceğiz.
Benim elimde
bulunan kitap, Beş kitabın birleştirilmesiyle oluşturulan, Kabalcı Yayıncılık tarafından
2014’te basılan ve İrem Kutluk ile Nil Alt’ın çevirmenliğiyle anadilimize
çevrilen 710 sayfalık bir Beşibiryerde birleşimidir. Bu beş kitap sırasıyla “ Otostopçunun Galaksi
Rehberi”, “Evrenin Sonundaki Restoran”, “Hayat, Evren ve Her şey”, “Elveda ve Bütün
Balıklar İçin Teşekkürler” ve son kitap olan “Çoğunlukla Zararsız” romanlarıdır.
Kitap kapağında ilk
göze çarpan detay; dağınık yıldız kümeleri arasında adeta tanınan bir logo
haline gelmiş olan bir başparmak kaldıran ve otostop çektiği belli olan bir
elin, halkası olan bir gezegen üzerindeki silueti şeklindedir. Diğer bir detay
da arka kapağında tanıtım-açıklama yazısının başındaki çok büyük bir punto ile belirgin
duran ‘42’ sayısıdır.
Hikaye, sizi
kendi evreninde yolculuğa çıkararak, bir çok toplumsal olay ve sıkıntıları,
etrafımızda yaşanan tüm alışılmış durumları, kendine has absürt bir üslupla
yansıtmaktadır. Yani bilim-kurgu olmasının yanı sıra içerisine, absürt komedi
ve trajikomik incelemeler de serpiştirilmiştir. Okumaya devam ettikçe bazı düşüncelerinizi
irdelemek isteyeceğiniz ve bakış açısı farklılıklarının nasıl hikayeleştirilerek
sunulduğuna şahit olacaksınız diyebilirim.
Olaylar zincirinin
başında, sakin bir hayat süren ana kahramanlarımızdan olan Arthur Dent’in her
zamanki gibi sıradan bir sabahta uyandığında, kapısına dayanan yıkım ekiplerinin
saçma bir sebepten ötürü evini yıkacaklarını öğrenmesiyle başlıyor. Sonrasında
hep birlikte tanışacağımız ve biraz garip bulabileceğimiz diğer kahramanımız
Ford Perfect ile rastlaşmasıyla olayın, sadece evinin yıkılması kadar minik bir
mesele olmaktan çok daha büyük olduğunu anlayacaktır.