AVUÇ İÇİNDEKİ ZAMAN
Ben senin karantina halinde,
Sokaklarını gezdim.
Artık biliyorum...
Hangi sokakta ölüm korkusu,
Hangi sokakta Sen varsın...
Uzaktan havlayan köpeklere inat!
Ahşap evdeki Mehmet bebeğin ağlaması
Bozuyordu sessizliği...
Sokak, cadde cadde ayrılmış.
Her caddede bir çift göz...
Arka sokakta,
Rıhtımdaki güneşte demlenmiş,
Çayını yudumluyor Kör Musa.
Azıcık hikayesi vardı anlatılacak.
Dilinde takılı kalmış bir söz;
"Oysa sabahın ertesi günü unuttum gittiğini,
Giden gitti,
Giden gelecek oysa..."
Vaktiyle bir soluk ötede,
Kış geçirmiştim sonbahardan önce...
Bir sokak ötede,
Bir kız geçmişti önümden...
Ne ayak konuşuyordu,
Ne de dil yürüyordu...
Afakı kaplarcasına,
Dolunay poyrazı vuruyordu,
O nur çehresine...
Kâküllü saçlarında oynaşıyordu,
Semaverde yanan ateş.
Suça meşrulaştırılmış bir çocuğun,
Düşlerinin sıcaklığı vuruyordu gözlerine...
Ve ben...
Kızcağızım perdelerini kapat.
Avuçlarında üşüyorum diye,
Haykırdım ezan-ı Muhammediye...
Gökhan Deveci
güzel,yüreğinize sağlık
YanıtlaSilGökhan kardeşimizin adına teşekkür ederiz :)
YanıtlaSilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSil